22 Temmuz 2018 Pazar

Göğe Bakma Durağı

İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
Bu evleri atla bu evleri de bunları da
Göğe bakalım

Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
İnecek var deriz otobüs durur ineriz
Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya
Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
Herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
Herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
Beni bırak göğe bakalım

Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
Bana dönesin diye bir bir kapattım
Şimdi otobüs gelir biner gideriz
Dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
Durma kendini hatırlat
Durma göğe bakalım

-Turgut Uyar

15 Temmuz 2018 Pazar

Öylesine Değil

Öylesine güzel seviyorum ki seni
Öylesine saf
Öylesine temiz
Öylesine derin
Ve öylesine değil...

-Özdemir Asaf

1 Temmuz 2018 Pazar

İyi Günler Değil Uzakta

Sevgili Zuhal,

Merhaba! Biz sağsalim Ankara’ya geldik. Az önce geldik. Hemen oturdum, sana mektup yazıyorum. Nedeni: Oktay Rifat için yaptığım çalışmaların müsvettelerini evde unutmuştum. Salondaki kitaplığın üst gözüne, daha doğrusu sağdan üçüncü gözüne koyduğumu hatırlıyorum bunları. Mavi vb. naylon gömlekler ve dosyalar orada bir arada duruyor. Onları hemen al, olduğu gibi büyük bir zarfa koy ve uçakla, taahhütlü olarak bana yolla. Ama hemen yap bunu. Çünkü o kitabı kısa sürede bitirmem gerekiyor. Daha demin geldiğim için sana Ankara’dan verecek bir haberim yok. Memo ne yaptı sabahleyin? Sen raporluydun, o iki gün içinde biraz olsun dinlenebildin mi? Pazar günü annenlere gideceğim. Öbür cumartesi de beraberiz nasılsa. Yıllık izninin ilk onbeş gününün -konuştuğumuz gibi- 15-30 Temmuz arası alman uygundur. O akşamki film gerçekten güzeldi. Bende kaldı. Öyle güzel filmleri, bir de güzel oyunları kaçırmayalım. Tabii Ankara’da ve önümüzdeki sanat mevsiminden sonra.

Kendine iyi bak. Kendine iyi bakacan değil mi? Söz mü? Ben rejime bugün başlıyorum. Çünkü o gömlekte gözüm kaldı.

Gözlerim ise sende ve Memo’da kaldı.
Günler nasıl da geçiyor.
Hayat kısa. Yalnızlık zor.
450 km. uzağa düştüm bugün birden bire.
Ama umut büyük.
Umudum benim.
Kadınım.
Çayı en güzel sen demlersin.
Seni, Memo’yu ve civcivleri (özellikle kara civcivi) öperim.
Bir tren yolculuğu yaparız bir gün.
Sandviç falan yeriz.
İyi günler değil uzakta.

-Cemal Süreya